10 Ocak 2015 Cumartesi

...SESSİZLİKtE UYANANLARIN HARİtASI...

Sessizlik kişinin uyandığı yerdir ve gürültülü zihin ise; kişinin uyuya kaldığı yerdir.Eğer zihinin konuşmaya devam ediyorsa bil ki; uyuyorsun ve zihnin rüyasından, evrendeki en büyük gerçekliği kaybediyorsun.. Üzgünüm ama çalan çan seslerini duymuyorsan,uykun daha derinleşecek ve sen bütün ömrünü; seni yaratanı, seni, senle olanları ve senle olmaması gerekenleri tanımadan geçirip,gideceksin... 
 Ben "vazgeçme" kelimesine çok katılmıyorum.. Daha doğrusu hayatımda kullanmamaya dikkat ediyorum. Ben mutluluk içinde bir hayatın,aşkın,güvenin,dengenin,meditasyonun, dünyanın tüm güzellilerinin,varoluşun sonsuz mutluluğunun tadını çıkartmak istiyorum. Sen de herşeyin tadını çıkart. Dünyevi olanı kutsala dönüştür.Bu kıyıyı gökyüzüyle birleştir.Yeryüzünü cennete dönüştür.Gökyüzüne gitmeyi bekleme.! Ayaklarının altına bak! Cennet tamda ordan başlıyor,göğe kadar uzanıyor.. 
 Bunları farkettiğinde; bir nevi vazgeçiş başlıyor.Ama bu zaten olur,bunu sen yapmazsın.Aptalıktan vazgeçmeye başlarsın..Aptallığından..Pislikten,yaptığın pisliklerden... Belki de senin için gelişmenin imkansız olduğu yollardan,kişilerden geçersin..Anlamsız ilişkilerden vazgeçmeye başlarsın..Varlığını doyurmayan işlerden vazgeçersin..Başlarsın ama vazgeçmeye değil,kendin olmaya başlarsın..Bil ki; vazgeçmeye başladığını sandıkların; farkındalığın, ruhunun büyük bir uykudan uyanıp,seni senden yapmanı sağlayacaktır.. 
 Eğer elinde elmas olduğunu düşündüğün taşların varsa ve onları taşıyorsan; sana onlardan vazgeç demiyeceğim,diyemem de..Sadece dikkatlice tekrar bak derim.Bazıları elinden düşücektir..Üzülme, Çünkü elmas olanları düşürmedin..Hala onları taşımak istersen; büyük bir gayret sarfetmen gerekicek..İnatla hala onları taşımak istersen; senden büyük bir irade isteyeceklerdir..Fakat bu sefer onların değersiz olduğunu gördüğünde,anlamsız olduğunu anladığında; onları daha fazla taşımayacaksın..Ve bunca zamandır ağırlığını taşıdığını sandığın hayatı;kucağına topladığın çakıl taşları ağırlaştırmış olduğunu anlayacaksın..Sonra durup soluklanacaksın..Belki biraz susup sonra bağıracaksın..Ama bil ki; bildiklerin hafiflettirecek seni..Sonunda çakıl taşlarını tanıyacak ve taşımak istemediklerini taşımayacaksın.. 
 Ve bir kez elin boş kaldığında; gerçek hazineni aramaya başlayacaksın.Ve gerçek hazineler, gelicekte değildir.Gerçek hazineler; şimdidir, burdadırlar.Tamda şuanda.. Şuan olmayı öğrenmeye başlamak;şimdilerin keyfini çıkartmak; seni ruhuna,özüne,kalbine götüren yoldaki en büyük haritan,ışığın ve şevkin olacaktır....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder